13 Şubat 2010 Cumartesi

tebbet duası



Ebu Leheb''in gerçek adı "Abdul Uzza Bin Abdulmuttalib"tir ve muhammedin amcasıdır. Biliyorsunuz Uzza kabedeki putlardan biridir ve Abdül Uzza, Uzza''nın kulu manasına gelir.

Ebu Leheb, Muhammedin amcasıydı ve ayrıca Muhammed'in çocuk yaşlardaki iki kızı Rukiye ve Ümmü Gülsüm, Ebu Leheb'in iki oğluyla evliydi. Bu nedenle Ebu Leheb ile Muhammed dünür sayılır. Ancak müslümanlar ve muhammed, bu adamın kendisine karşı geldiği ve müslüman olmayı kabul etmediği için cehennemde yanacağını söylemişler ve bunu temsilen "ateş-kıvılcım" anlamına gelen Leheb'i kendisine lakab olarak takmışlardır. Ebu Leheb ateş babası anlamına gelir ve cehennemde ateşler içinde yanmayı temsil eder. Bir insana ismiyle hitap etmek yerine lakap takmak ne kadar etiktir yorumu size bırakıyorum.

Kuran Tebbet suresi

1- Ebu Leheb''in iki eli kurusun; kurudu ya.

2- Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.

3- Alevi olan bir ateşe girecektir.

4- Eşi de, odun hamalı (ve)

5- Boynuna bükülmüş bir ip (bağlanmış) olarak.

İlk ayetin manası bazı yorumculara göre, "Yuh olsun Ebu Leheb''e" bazı yorumculara göre ise "Ebu Leheb''in elleri kırılsın" şeklindedir. Ancak yorumcular surede tanrı''nın "ebu lehebin elleri kırılsın" şeklinde beddua etmesine rağmen Ebu Leheb''e birşey olmamasını şöyle açıklama yoluna gitmişlerdir:

"Elin kırılması"ndan kasıt, elin cismanî olarak kırılması değildir. Bunun anlamı, bir şahsın, başarmak için herşeyini ortaya döktüğü maksadını gerçekleştirmede başarısız kalmasıdır. "

Aşağıdaki hadislerde de görüleceği üzere, müslümanşar ve muhammed Leheb''den nefret ediyodu. Bu nedenle muhammed ebu lehebe olan nefretini bu şekilde lehebe beddua ederek dile getirme yoluna gitmiştir.


Aynı şekilde çok kurnaz bir kadın olduğu rivayet edilen leheb''in karısı Ardiya da surede anılmıştır.Surede bahsi geçen Ebu Leheb''in karısının ismi "Ardiya" dır ancak ona Ümmü Cemil lakabıyla hitap edildiği de oluyordu.

Surede geçen olay tamamen bir beddua, bir dilekten ibarettir. Surede geçen olay yaşanmamıştır. Sadece ebu leheb''in ellerinin kırılması ve cehennemde yanması istenmiş, karısının da bu ateşi arttıracak odunları taşıması dilenmiştir.Bu sadece bir bedduadır.Bir dilektir.Ancak bu dilek ve beddua gerçekleşmemiştir çünkü Ebu leheb''in çiçek hastalığına yakalanıp bedir savaşından bir hafta sonra öldüğü söylenir. Bu da gösteriyorki o kadar nefrete ve bedduaya rağmen Leheb kendi "ecel"iyle ölmüştür.


Hadislere dayanılarak şu olay anlatılır:
Muhammed bir gün sabahın köründe "toplanın size diyeceklerim var" diye bağırır. Bunu duyan herkes muhammedin yanına toplanır ve gelemeyenler de temsilci gönderir. Herkes toplandığında muhammed her bir kabileyi ismi ile çağırarak "Dağın arkasında bir ordu size hücum edecek desem inanır mısınız?" der. Oradakiler "evet, çünkü biz senden hiç yalan söz işitmedik" derler. Bunun üzerine muhammed: "Ben sizi ilerideki büyük azap ile uyarıyorum" der. Bunun üzerine herkesten önce Ebu Leheb "kahrolası, bunun için mi bizi topladın!" der. Başka bir hadiste de muhammede çok sinirlenen Ebu Leheb''in, muhammede taş atmak için taş topladığı söylenir. (Müsned-i Ahmed, Buharî, Tirmizî, İbn Cerir, Müslim v.s.).

Başka bir hadise göre ise:
Ebu Leheb bir gün muhammede "Eğer dinini kabul edersem benim için ne var?" diye sorar. Muhammed de ona "Diğer iman edenlere ne varsa senin için de o var" der. Ebu Leheb: "Benim için bir ayrıcalık yok mu?" der. Muhammed, "Başka ne istiyorsun?" diye sorar. Ebu Leheb de şöyle karşılık verir: "Kahrolası din, beni başkaları ile eşit kılıyor." (İbn Cerir)

Ebu Leheb Mekke''de muhammedin kapı komşusuydu. İki ev arasında sadece bir duvar vardı. Ayrıca Hâkim b. As (Mervan''ın babası), Utbe b. Ebu Muayt, Adiyy b. Hamra ve İbnü''l Asdâu''l Hazelî de muhammede komşuydular. Bunlar muhammedi evinde de rahat bırakmıyorlardı. Muhammed namaz kılarken, üzerine keçinin işkembesini atıyorlardı. Bazen de muhammedin evinde pişen yemeğe pislik(bok) bulaştırıyorlardı. Muhammed ise dışarı çıkıp onlara, "ey kafirler, bu ne biçim komşuluk!" diye bağırıyordu. Ebu Leheb''in karısı Ümmü Cemil de (Ebu Süfyan''ın kız kardeşi) her gece, muhammed sabah erken dışarı çıkarken ayaklarına batsın diye muhammedin kapısının önüne dikenler koyardı. (Beyhakî, İbn Ebi Hatim, İbn Cerir, İbn Asakir, İbn Hişam).

Ebu Leheb''i muhammedin yemeğine bok bulaştıran, ayaklarına batsın diye ayağının altına diken koyan biri olarak gösteren bu hadislerin ne kadar sahih olduğu tartışmalıdır. Çünkü bir amca, kendi yeğenine bu tür hareketler yapamaz.Ayrıca aralarında dünürlük ilişkisi de vardır.


Hadislerde Ebu Leheb o kadar kötü anlatılırki, Ebu Leheb''in Muhammed''in oğlu Kasım''dan sonra Abdullah da vefat ettiğinde, yeğenini teselli edeceği yerde bayram yaptığı anlatılır. Ebu Leheb''in bu ölüm haberini aldığında koşarak Kureyş reislerinin yanına gittiği ve onlara Muhammed''in köksüz kaldığını müjdelemişti. Bu davranışı Kevser suresinde de anılmaktadır zaten.

Yine birçok hadise göre, Muhammed islamı yaymak için çevredeki insanlara propaganda yaptığında Ebu Leheb de muhammedi takip eder ve muhammedin hitap ettiği kitlelere "ben onun amcasıyım, o size yalan söylüyor, sizi dininizden caydırıp bir sapıklık içine çekmek istiyor" dediği söylenir.



Alıntıdır: http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=64
.

1 yorum:

  1. elbet allah ebu lehebin cezasını verecektir .zaten ALLAH belasını versin ebu lehebin...

    YanıtlaSil